Bir yıla yakın bir süredir EGM tarafından gündeme alınan ağır silahlardan arındırılmış 9 adet T129 ATAK Helikopterinin tedarikine yönelik sözleşme görüşmeleri sürüyor.
Alımı planlanan helikopterlerin özellikle Polis Özel Harekat’ın kırsalda gerçekleştirdiği operasyonlarda acil ihtiyaç duyduğu yakın hava desteğine bu sayede kavuşması hedefleniyor.
Öte yandan, Avrupa Birliği tam üyelik sürecinin önemli fasıllarından biri olan “Adalet, Özgürlük, Güvenlik” faslı kapsamında Emniyet Genel Müdürlüğü’nün sınır güvenliği görevini ele alması planlandığından silahlı helikopterlere ihtiyaç duyulacağı yetkililer tarafından öngörülüyor.
Tedarik edilecek helikopterlerin yeni üretim mi ya da Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterinde yer alan T129A Erken Duhul Helikopterlerinin EGM bünyesine kaydırılması şeklinde mi olacak hususu da asker ve sivil yetkililer arasında görüşülüyor.
Resmi Gazete’nin 22 Ekim tarihli 29896’ncı sayısında yayınlanan Olağanüstü Hal Kapsamında Bazı Tedbirler Alınması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’de, Millî Savunma Bakanlığı Görev ve Teşkilâtı Hakkında Kanuna 2’nci maddesinden sonra gelmek üzere, askeri fabrikalar ve tersanelere yeni yetkiler getirildiğini bildiren aşağıdaki 2/A maddesi eklendi:
“Askeri fabrikalar ve tersaneler, üretim planlaması çerçevesinde ve asli görevlerini aksatmamak kaydıyla genel yönetim kapsamındaki kamu idarelerinden, kamu iktisadi teşebbüslerinden, yabancılar dâhil gerçek ve tüzel kişilerden sipariş almaya veya bunların ihtiyaçları için teklif vermeye, bu siparişler ve teklifler sebebiyle her türlü ticari işlemlere girişmeye ve gerektiğinde müşterek imalatta bulunmaya, atıl durumda olan tezgâh ve ekipmanlarını kiralamaya yetkilidir.”
Pakistan’ın Karaçi kentinde düzenlenen 9. IDEAS Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı’nda Türkiye çok sayıda firmayla güçlü biçimde temsil edilirken, mevcut projelerin ilerletilmesi ve yenilerinin başlatılması hedefleniyor.
Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) Müsteşar Yardımcısı Mustafa Şeker, Türkiye’nin Pakistan ile savunma alanındaki projelerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
“Gündeme getirdiğimiz konulardan bir tanesi ATAK helikopteri. ATAK helikopterimizle Pakistan tarafı ilgileniyor. Helikopterimiz Pakistan’a daha önce getirildi. Burada testlere tabi tutuldu ve çok başarılı biçimde geçti. Beklentimiz, Pakistan’a satışı konusunda bir ilerleme kaydetmek.” diye konuştu.
Pakistan’ın ayrıca, Türk yapımı MİLGEM gemileriyle ilgilendiğini ifade eden Şeker, yaklaşık bir ay önce tanıtım amacıyla Pakistan’a getirilen geminin, Pakistanlılar tarafından satın alınmak istendiğini, ancak satışın kredilendirilmesinin talep edildiğini söyledi. Şeker, Hazine Müsteşarlığı’nın söz konusu kredi talebini onayladığını ve satış için kredi görüşmelerinin tamamlanmasını beklediklerini ifade etti.
Şeker, Pakistan’ın Türk yapımı milli piyade tüfeği ile de ilgilendiğini belirterek, “Bu tüfeğimiz de Pakistan’da test edildi. Bir dayanaklılık testi tekrarı talebimiz oldu. Ardından bununla ilgili de olumlu gelişmeler bekliyoruz.” şeklinde konuştu. Türkiye’nin fuarda Pakistan ile 52 Super Muşak eğitim uçağı alımı konusunda mutabakat zaptı imzaladığını kaydeden Şeker, “Batılılardan farklı olarak biz Pakistan’a sadece ürün satıp ürün almıyoruz, teknoloji paylaşımı da yapıyoruz.” dedi.
Karaçi’de düzenlenen IDEAS 2016 Savunma Fuarı’nda Türkiye ile Pakistan arasında toplam 52 uçağı kapsayan Super Mushshak uçak alım mutabakat muhtırası imzalandı. Tek motorlu, pervaneli uçak, Türk Hava Kuvvetleri’nde uçuş özendirme ve pilotaj başlangıç aşamalarında kullanılacak.
Türk Hava Kuvvetleri’nde uzun süredir gündemde olan ve hizmet ömürlerini tamamlayamaya başlayan Cessna T-41D ve SF260’ların yerine Pakistan tasarımı Super Mushshak uçak alımı gerçekleştirilecek. Böylelikle Hava Harp Okulu’nda uzun yıllardır kullanılan T-41D’ler ve Çiğli’de pilotaj başlangıç eğitimi verilen SF260’lar yerlerini Super Mushshak’a bırakacak. Tek uçakla yapılacak eğitimlerle maliyetlerin düşürülmesinin yanı sıra başta akrobasi olmak üzere ekstra özelliklerle eğitim kalite ve kapasitesinin artırılması planlanıyor. Uçağın montajının TAI’de yapılmasının yanı sıra aerodinamik olarak geliştirilmesi de gündemde.
Türk Deniz Kuvvetleri Hücumbot Projesi için tasarımı yapılan yüksek süratli hücumbot “FAC55”, Katar ve Azerbaycan’ın ardından, Pakistan’da görücüye çıktı.
Pakistan Deniz Kuvvetleri ile Denizde İkmal Gemisi ve Denizaltı Modernizasyon Projeleri’ni yürüten ve Pakistan’da başarılı işlere imza atan STM, MİLGEM Korvetleri’nin yanı sıra yeni, tamamen milli, yüksek süratli FAC55 hücumbotuyla Pakistan Deniz Kuvvetlerinden büyük ilgi gördü.
Korvet yeteneklerine sahip olan, yenilikçi tasarımıyla dünyadaki benzer tipte hücumbotlardan bir adım öne çıkan FAC55, özellikle üstün su üstü harbi kabiliyetiyle dikkati çekiyor.
FAC55, harp zamanı etkin görev yapabilecek şekilde uluslararası standartlara uygun olarak gaz türbini tahrik sistemiyle donatılmış tek gövdeli savaş gemisi özellikleri taşıyor.
Denizde 55 knot üzerinde yüksek hıza ulaşan yeni tip hücumbotların deplasman ağırlığı ise 535 ton düzeyinde bulunuyor.
Yaklaşık 2 yıldır devam eden tasarım çalışmaları ve yapılan testler sonucunda beklentilerin üzerinde performans gösteren FAC55, önümüzdeki dönemde Türk Deniz Kuvvetlerinin hücumbot projesi için aday olacak.
Milli Savunma Bakanlığı, Roketsan’ın yerli ve milli olarak ürettiği güdümlü topçu roketi TR-122G’nin 2017 yılında Türk Silahlı Kuvvetleri’nin envanterine gireceğini açıkladı.
Gece-gündüz her türlü hava koşulunda, 3 kilometre mesafeden 40+ km mesafeye kadar hedef bölgeyi ateş altına alabilen TR-122G Çok Namlulu Roket, iki adet 20 tüplü modüler pod sistemi’ne sahip. Podların, klasik çelik veya mühimmata korunma sağlayan izoleli kompozit olmak üzere iki varyantı mevcut. TR-122G’nin diğer bir özelliği ise üzerinde bulunan vinç sayesinde mühimmat ikmalini kısa sürede gerçekleştirerek sürekli ateş desteği sağlayabilmesi.
Türk donanması için üretilen yeni nesil denizaltılar için dünya devi ThyssenKrupp Marine System’den lisans alan yerli sanayi, torpido kovanı imal ediyor. 2020 yılına yetişmesi planlanan Reis sınıfı denizaltilar için anlaşma yapan Gürdesan, 68 metre boyundaki denizaltıların torpido kovanı, pervane şaftı ve hidrolik pistonları başta olmak üzere 492 parçasını Deniz Kuvvetleri’ne teslim edecek.
4 denizaltının baş tarafında yer alan 8’er torpido kovanını üreteceklerini belirten Gürdesan yetkilisi Mustafa Gürsoy, “Section 50 adlı torpido kovanları bittiğinde 180 ton ağırlığında 12 metre boyunda olacak. Gölcük’teki askeri tersaneye denizden götürerek montajını yapacağız. Torpido gruplarının yanı sıra denizaltının pervane sisteminin şaftı ve hidrolik pistonları gibi 19 tipte 492 piston imal edeceğiz” dedi.
Radyo frekansı (RF), radar teknolojileri, elektronik harp ve simülasyon konularında yeni kabiliyetler kazanmayı hedefleyen Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret AŞ’nin (STM), bu alanlardaki ilk ürününü Duvar Arkası Hedef Tespit Radarı (DAR) ile ortaya koydu.
Cihaz, çalıştığı frekans bandı ile bilinen radarlardan ayrışıyor. Diğer radarlar daha yüksek frekanslarda kalırken, DAR, penetrasyon özelliği taşıyan daha düşük bantlarda çalışıyor.
STM mühendislerinin bu teknolojiye yönelik yürüttüğü çalışmalar sonunda hızla bir prototip sistem üretildi ve test sürecine geçildi.
Duvar Arkası Hedef Tespit Radarı, değişik duvar tiplerinde etkili oluyor. Cihaz, alçıpan, tuğla, ahşap, beton gibi malzemeler karşısında sonuç veriyor.
Cihaz, bundan sonraki süreçte sahadan alınan geri dönüşler doğrultusunda iyileştirilecek ve kullanım kolaylığı artırılacak.
ASELSAN Araştırma Merkezi, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığının onayıyla Ar-Ge merkezi statüsüne kavuştu. Böylece şirketin Ar-Ge merkezi sayısı 6’ya çıktı.
Şirketin 6. Ar-Ge merkezinde yürütülen projeler ve bu projelere ilişkin beklentiler şöyle:
– Sinyal ve Görüntü İşleme: Sinyal ve görüntü işleme alanında yapılacak araştırmalar sayesinde ASELSAN’ın faaliyet alanlarındaki kontrol sistemleri, haberleşme sistemleri ve radarlar gibi sistem ve cihazlar için yeni teknolojilerin elde edilmesi ve şirketin yetkinliklerinin artırılması amaçlanıyor.
– Veri Analitiği: ASELSAN’ın birçok alanda kullandığı sensörlerden elde edilen veriler kıymetlendirilerek, komuta kontrol, elektronik harp, siber güvenlik ve güvenlik sistemleri gibi şirketin faaliyet alanlarına yeni yetenekler kazandırılması ve yeni sistemlere öncülük yapılması hedefleniyor.
– Derin Öğrenme: Özellikle görüntü işleme ve doğal dil işleme alanlarında yapılacak derin öğrenme araştırmaları sayesinde ASELSAN’ın silah ve güvenlik sistemleri ve insansız sistemler gibi faaliyet alanlarına yeni teknolojilerin kazandırılması ve mevcut projelerin performansının artırılması planlanıyor.
– Sıkıştırılmış Algılama: Yüksek çözünürlüklü kızılötesi görüntüleme, MR görüntüleme ve radar alanlarında çalışmalar yürütülüyor. Yapılan çalışmalar sayesinde radar ve kızılötesi sensörler için yeni teknikler geliştirilmesi ve MR alanında çekim sürelerini kısaltacak yazılımların elde edilmesi hedefleniyor.
– Tıbbi Görüntüleme: Gelecekte önemi artacağı öngörülen manyetik parçacık görüntüleme alanında yapılan çalışmalar sayesinde bu teknolojinin klinik kullanımını mümkün kılacak yöntemlerin geliştirilmesi planlanıyor.
– Biyoteknoloji: ASELSAN’ın sağlık alanında başlattığı çalışmalar kapsamında klinik teşhis alanında uygulamaları bulunacak ve yüksek duyarlılığı olan bir tıbbi tanı kiti teknolojisi üzerinde çalışılıyor. Bu sayede enfeksiyon, alerji gibi tanıları yapabilecek hassas, taşınabilir ve düşük maliyetli cihazların geliştirilmesi amaçlanıyor.
Elazığ da ki, Alpdoğan kışlası arazisinde bulunan Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na ait alan, İnsansız Hava Araçları ve Helikopterlerin hizmet sunacağı “ÜS” haline gelmesi için çalışmalar sürdürülüyor.
Ajans23’de yer alan habere göre Alpdoğan kışlası arazisi Milli Savunma Bakanı Fikri IŞIK’ın onayı ile bir süre önce İçişleri Bakanlığı’na devri sağlanmıştı.
Sürecin devam ettiğini belirten yetkililer, tahsisi ve devri sağlanan yerin, Jandarma Genel Komutanlığı’nın insansız hava araçları dahil hava unsurlarının konuşlanması kapsamında değerlendirileceğini, insansız hava araçları, helikopter ve diğer hava unsurlarının konuşlanması için yapılan değerlendirme ve çalışmaların hızlı bir süreçle devam ettiğini belirtildi.