top of page
Yazarın fotoğrafıTuran Oguz

Gecen Hafta Neler Oldu? 12/12/2016-25/12/2016

Bütün sınır duvarlarını inşa ettirdiklerini belirten Soylu, şöyle konuştu:

“Bir taraftan Ağrı’dan, Tendürek’ten, Iğdır’dan bütün sınırlarımızı kontrol altına alıyoruz ve bu konuda kararlıyız. Şubat, mart ayında öyle teknolojik gelişmeleri ortaya koyacağız, göreceksiniz mağaralardan çıkmaya dahi cesaret edemeyecekler. Şimdi bir tanesi ile uğraşamıyorlar, o gün birçok tanesi geldiği zaman ne yapacaklarını inanın şaşırıp hareket kabiliyetleri ortadan kalkacak. Hazırlıklarımızı yapıyoruz”.

Aselsan, Kılıç sınıfı hücumbotlarda kullanılan uydu haberleşme sistemini üretti. İHA’larda da kullanılabilen Acrosat sistemi yüzde 60 daha ucuza geliyor.

9 adet gemiye monte edilecek Acrosat sistemi, geliştirme bedeli de dahil olmak üzere 38 milyon dolara yapılacak. Bu sistemin ithal edilmesi durumunda ise en az 100 milyon dolarlık bir ödemenin yapılması gerekiyordu. Üstelik Aselsan, bu sistemi ihraç da edebilecek.

Aselsan yetkilileri; sistemin İngiliz, Fransız ve ABD’nin ürettiğine denk olduğunu hatta bundan daha iyi bir teknolojinin yapılmadığını; Acrosat’ın üretiminde elde edilen bilgi birikimiyle insansız hava araçları ve deniz karakol uçağı için de aynı sistemin üretileceğini söyledi.

Yetkililer “Bu ürünün tüm yazılım ve donanım hakları bizde. Bu nedenle ihracat da yapacağız. Şimdiden birçok ülke ile görüşmeler başladı” dedi.

Genel Müdür Davut Yılmaz, “ATAK helikopteri, insansız hava aracı ANKA, C130 nakliye uçağı, Jandarma ve Özel Kuvvetler’de kullanılan Sikorsky helikopterlerdeki görev tanımlama, tehditleri tespit ve yanıtlama konusunda STM’nin geliştirdiği yazılımlar kullanılıyor. Milli Tank Altay’ın komuta kontrol sisteminde de STM’nin imzası var”.

“Pakistan’da 100 milyon dolarlık askeri deniz ikmal gemisi işi tamamlandı. Tasarımını burada yaptık. İnşası Karaçi’de Pakistanlılar tarafından gerçekleşti. Biz inşa sürecini kontrol ettik”.

Davut Yılmaz ayrıca, 4 ay önce Pakistan’da 300 milyon dolarlık 3 denizaltı modernizasyonu ihalesi aldıklarını vurguladı.

STM CFO’su Cebrail Uçur, “İhaleye denizaltıları inşa eden Fransız şirketi de katılmıştı. Üreticiden daha iyi teklif sunmuş olduk. Romanya’da da 200 milyon dolarlık modernizasyon ihalesini kazandık”.

Uçur, savaş gemisi için teklif verdikleri ülkeleri de aktardı: “Kolombiya, Endonezya, Pakistan, Suudi Arabistan ve Kuveyt’teki ihalelerde 2-3 şirketlik kısa listelere kaldık”.

Yılmaz, bu ihalelerin parasal değerine değindi: “Denizde su üstü ve su altı askeri araçlarla ilgili 6 milyar Euro’luk ihracat potansiyeli var”.

STM Genel Müdürü Davut Yılmaz, Milli Gemi projesi MİLGEM’in fikri mülkiyet hakkının sahibi olduklarını vurguladı: “Proje kapsamında 8 gemi var. İnşa edilen Heybeliada ve Büyükada savaş gemileri hizmette. Bir gemi kızakta, diğerinin testleri sürüyor. Diğer 4 gemi için de inşa ihalesine çıkıldı. MİLGEM’i Deniz Kuvvetleri’yle yapan biziz. Tasarlayan, inşasını koordine eden, projeyi yürüten, malzemeyi alan, altyapıyı geliştiren şirketiz”.

Projeyi Savunma Sanayii Müsteşarlığı adına Deniz Kuvvetleri’yle birlikte yürüttüklerini kaydedip ekledi: “Bir savaş gemisinin fiyatı üstündeki sistemlere bağlı olarak 250-300 milyon Euro’yu buluyor”.

STM Genel Müdür Yardımcısı Ömer Korkut ise otonom sistemler üzerinde de çalışmalar yaptığını belirtti: “STM, insansız hava araçları (İHA) ve drone’lar için otonom sistem geliştirdi. Bu sistemle İHA, kendisine yüklenen görevleri yerden insan kontrolü olmadan da yapabilecek”.

İHA’ya bir anlamda “akıl” eklediklerini vurguladı: “Akıllı İHA, acil durumlarda nasıl davranacağına karar verecek. Akıllı İHA konvoy gözetim, tehdit belirleme ve güvenlik görevlerini helikopterlerden devralacak”.

Birkaç yıl içinde tamamlanacak projeyi aktardı: “Bu proje hayata geçtiğinde örneğin 3’lü İHA kolu havalanacak. Bunlardan biri lider olup koordinasyonu üstlenip, diğerlerine görev verebilecek”.

BMC Yönetim Kurulu Başkanı Ethem Sancak, Bakanlar Kurulu’nun BMC’ye savunma sanayi kenti inşa etmek üzere Sakarya-Karasu’da 2 bin 500 dönüm arazi tahsis ettiğini belirterek, “İzmir’deki fabrikamız kalacak. Büyük ihtimalle orada sivil alandaki hedeflerimizi gerçekleştireceğiz.” dedi.

Sancak, “Orada çok ciddi planlarımız var. ALTAY seri üretimi için SSM ihale açacak. Biz de ihaleye girmek için hazırız ve talibiz.” diye konuştu.

Ethem Sancak, Ar-Ge merkezi ile savunma sanayinin kara taşıtları alanındaki her işine talip olacak şekilde çalıştıklarını ifade ederek, şunları kaydetti: “Birtakım uluslararası ortaklıklar kurduk. Zırhlı taşıyıcı aracımız Kirpi çok ünlendi. Geçen gün askeri yetkililerimizden birisi bir ortamda dedi ki; ‘Kirpi son 3-4 yıl içerisinde terör bölgesinde en az 3-5 bin askerimizin şehit olmasını önledi.’ Çünkü Kirpi’nin altında 300-400 kilogram patlayıcı patlıyor, araç 7 metre fırlıyor ama içindeki askerimizin burnu kanamıyor, askerimiz eğer içeride kemerini bağlamamış ise kafasını çarpıyordur. Bugüne kadar Kirpi’ye karşı düzenlenen hiçbir tuzakta şehit vermedik.”

“Uluslararası aktörlere diyoruz ki, gelin sizinle iş yaparız, ortak da oluruz. Bizim 3 şartımız var. Birincisi, ortak üretim yapacağız ve Türkiye’de olacak. İkincisi, üretilen ürünün patent hakları Türkiye’nin olacak. Üçüncüsü, ortaya çıkan ürünü istediğimiz pazara satacağız ve istediğimiz yerde kullanacağız.’ Bu 3 şartı kabul eden uluslararası savunma sanayi şirketleri ile ortaklık kuracağız. Nitekim 150 yıllık Alman şirketi Rheinmetall Holding ile ortaklık kurduk. Bu şartları kabul ettiler. Ortaklığın yüzde 55’i bizim, yüzde 45’i onların. Hatta o ortaklığa yüzde 10 ile Malezyalı bir şirket de girdi. Biz Türk-Katar ortaklığıyız. 4 ordunun da desteklediği muazzam bir şirket ortaya çıktı. Batılı ülke şirketleri, beraber iş yapabilir miyiz diye bize gelip gidiyor. Ordumuzun geleceğe ilişkin çok güçlü stratejileri var.”

BMC Yönetim Kurulu Üyesi Yasin Öztürk mayına dayanıklı zırhlı taşıyıcı grupta yeni modeller olan 18 tonluk 9 kişi kapasiteli “Vuran” ve 12 tonluk 7 kişi kapasiteli “Amazon”a da ağırlık vereceklerini bildirdi.

ASELSAN ile Milli Savunma Bakanlığı arasında Aralık ayında dört sözleşme imzalandı. Tarih sırasına göre 19 Aralık tarihinde iki, 22 ve 23 Aralık tarihlerinde birer sözleşme duyuruldu.

Bu sözleşmelerden biri Hava Savunma Erken İkaz ve Komuta Kontrol Sistemi (HERİKKS) – Hava Savunma Erken İkaz Radarı projesinin tedariki maksadıyla 91 milyon 418 bin 61 ABD Doları bedel ile, diğeri ise Silah Tespit Radarı projesinin tedariki maksadıyla 176 milyon 850 bin ABD Doları bedel ile imzalandı. 22 Aralık tarihinde duyurulan Hava Savunma Erken İkaz ve Komuta Kontrol Sistemi (HERİKKS) Komuta Kontrol Teçhizat ve Bilgi Donanımı projesinin tedariki maksadıyla ASELSAN 175 milyon 630 bin ABD Dolarına imza attı. Bugün duyurulan son sözleşme ise 200 milyon Dolar bedel ile Ateş Destek Otomasyon Sistemleri (ADOP-2000) projesinin tedariki maksadıyla imzalandı.

ASELSAN böylece Aralık ayı tamamlanmadan bir hafta içinde 643 milyon 898 bin 61 Dolar bedelli sözleşme imzalamış oldu. ASELSAN 2016 yılı ilk altı ayını da ayrı bir rekorla tamamlamıştı.

ASELSAN, Şili envanterindeki Cougar ve Super Puma helikopterlerine Helikopter Elektronik Harp Kendini Koruma Sistemi (HEHSİS) ile donatacak.

Tamamen milli imkanlar çerçevesinde tasarlanan ve kullanıcı ihtiyaçlarına göre düzenlenen açık mimari yapıya sahip HEHSİS, Radar İkaz Alıcısı Sistemi, Füze İkaz Sistemi, Lazer İkaz Alıcısı Sistemi, Radyo Frekans Karıştırıcı Sistemi ve Karşıtedbir Atma Sistemlerinden oluşuyor.

Türkiye, silahlı hale getirdiği İHA sistemleri ile bu konuda önemli bir aşamayı geride bıraktı. Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) tarafından devam ettirilen AKINCI Projesi’nde dördüncü paket, taarruz amaçlı bir İHA sisteminin geliştirilmesi öngörülüyor.

Proje, sadece yerli imalatçıların davet edileceği bir ihale ile gerçekleştirilecek. AKINCI Taaruzi İHA Geliştirme Projesi’nde uçak, SatCom, motor, servo motorları, radarlı otomatik iniş-kalkış sistemleri gibi bir çok kritik alt sistem yurtiçinde tasarlanıp imal edilecek. Bu çalışmalara TEI, Femsan ve Meteksan destek verecek.

Taaruzi İHA’da, Aselsan ürünü kızılötesi kamera sistemleri (CATS FLIR), ELINT/SIGINT gibi elektronik dinleme alt yapısı, SAR ve hedefleme podu da yer alacak. Sistemın kullanacağı mühimmat ise Roketsan tarafından geliştirilecek.

Bu proje ile Türkiye dışa bağımlı olmadan kendi İHA, motor, atış sistemi ve mühimmatıyla kısıtlamalara girmeden operasyon yapabilecek. Ayrıca bu sistemin yurtdışına satışı da gerçekleştirilecek.

Toronto’da bulunan Field Aviation şirketi ile ASELSAN, özel görev uçağı platformu geliştirmek için birlikte çalışacaklarını açıkladı.

Platformda kullanılacak olan uçağın önemli ölçüde değişikliker yapılan Bombardier Challenger 605 olacağı açıklandı. Aselsan’ın katkıları Field Aviation şirketinin özel misyon uçak tasarımında pazardaki payını arttıracağı belirtilirken ilk defa birlikte çalışan iki şirket platformun misyona hazır hale getirilmesi sürecini hzılandırmak için daha önceki programlardan edinilen sivil sertifikasyon uzmanlığına güveniyor.

Field Aviation yetkilisi Brian Love yaptığı açıklamada ” Daha önceden teslim ettiğimiz özel misyon platformlarında uzman olduğumuz bilinmekte ve Aselsan ile yapacağımız işbirliği sonucunda karmaşık bir sistemin entegre edileceği bir platforma daha imza atacağımız söyleyebilirim” dedi.

Aselsan Yetkilisi Ufuk Kazak ise açıklamasında ” Yerel ve uluslar arası projelerden 30 yıllık edinilmiş tecrübe ve teknik altyapı ile günümüzün dinamik ortamında müşterilerin özel misyon gereksinimlerine benzer tehditlere karşı koymalarına ve gereksinimlerine cevap vermek için hazırız” ifadelerini kullandı.

Tümosan tarafından Kamuyu Aydınlatma Platformu’nda (KAP) yapılan açıklamada, “Şirketimizin, Güç Grubu Geliştirilmesi Projesi kapsamında, Proje Uygulama Takvimini başlatmak için avans ödemesi öncesi gerekli tüm işlemleri tamamlamak üzere, Savunma Sanayii Müsteşarlığı’ndan bugün (dün) itibariyle 1 aylık süre alınmış olup , 16/01/2017 tarihine kadar süre uzatımı yapılmıştır” denildi.

Öte yandan, Altay tankı için güç grubu geliştirilmesi projesi kapsamında Avusturyalı AVL firması ile görüşmelerini sürdüren Tümosan, Avusturya Hükümeti’nin daha önce ön lisans vermesine karşın Türkiye ile arasında yaşanan siyasi sorunlar nedeniyle satış lisansını vermemesi sebebiyle bu firma ile ilişkileri sonlandırdı. Tümosan, güç grubunda teknik destek sağlayıcı olarak İngiliz Ricardo PLC firması ile görüşmelerini sürdürüyor. Yaşanılan bu gelişmelerden sonra 2020 yılında seri üretime geçmesi hedeflenen motor ve aktarma organlarında gecikme meydana gelecek.

ASELSAN, uydu ve uzay teknolojisi konusundaki kabiliyetlerini uzayda test edecek. Bu kapsamda, ASELSAN Mikrodalga Modülleri, 9 Aralık’ta Japonya’dan fırlatılan araç ile ISS’ye yollandı. Modüller, 1 yıl ISS’de doğrudan uzay şartlarına maruz kaldıktan sonra Nisan 2018’de dünyaya geri getirilecek.

ASELSAN RF-Birimi’nde, 3 alt modül yer alıyor. Bunlar, Ka Bant Katı Hal Güç Yükselteç (SSPA) modülü, X-Bant Düşük Gürültülü Yükselteç (LNA) modülü ve bunların içine konulduğu mekanik kutudan oluşuyor. Dönüşün ardından uzaya çıkmadan önce yapılan testler tekrarlanarak, uzay ortamının modüller üzerindeki etkileri hakkında bilgi sahibi olunacak.

ASELSAN’ın Kamuyu Aydınlatma Platformunda (KAP) yer alan açıklamasında ASELSAN ile HAVELSAN arasında oluşturulan İş Ortaklığı ile Savunma Sanayii Müsteşarlığı arasında, “Petrol ve Doğalgaz Boru Hatlarının Güvenliği Projesi” sözleşmesi ile ilgili olarak toplam bedeli 80 milyon dolar tutarında sözleşme imzalandığı bildirildi.

Açıklamada, sözleşme kapsamında ASELSAN’ın iş payının 47 milyon dolar olduğu ve teslimatların 2021 yılına kadar tamamlanacağı kaydedildi.

14 görüntüleme0 yorum

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


Yazı: Blog2_Post
bottom of page