Türk Motor Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi (TÜMOSAN) Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Albayrak: “Proje kapsamında 100’e yakın Ar-Ge mühendisimiz çalışıyor. İnşallah en kısa zamanda işi rayına oturtup, yolumuza devam edeceğiz.”
Projenin 5 yıllık bir süreyi kapsadığını hatırlatan Albayrak, “Projenin önce prototipi yapılacak, ardından da seri üretime geçilecek ama inşallah 5 yıl sonra yerli iki adet motor üretmiş olacağız.” diye konuştu.
3 farklı tip tüfeğin seri üretimi için çalışmalarda sona gelindi. Milli imkanlarla geliştirilen MPT-55 piyade tüfeği ve KNT-76 keskin nişancı tüfeğinin seri üretimine bu yıl, modern makineli tüfeğin seri üretimine ise gelecek yıl sonunda geçilmesi planlanıyor.
MPT-55 piyade tüfeği; 5,56×45 mm kalibrede, 2.900 gram agirliginda kisa (Karabin tipi) ve 3.200 gram agirliginda uzun varyantlari olacak. Urun kalifikasyon asamasinda.
KNT-76 tim/manga tipi keskin nisanci tufegi; 7,62×51 mm kalibrede, 4.600 gram agirliginda ve 1.3 MOA degerine sahip olacak. Urun kalifikasyonu tamamlandi, 2016 yilinda 570 adet siparis geldi.
Modern makineli tüfek; 7,62×51 mm kalibrede, 8.000 gr agirliginda, tam mayonlu tip ve dakikada 750 atım gerçekleştirecek. Urun kritik tasarim onay asamasinda.
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’nın envanterinde Deniz Karakol görevlerinde halen CN235 uçakları kullanılıyor. Bu uçaklara ek olarak modifikasyonları tamamlandıkça ATR72’ler katılacak. Ancak Deniz Kuvvetleri, uzun menzilli uçak için çalışmalara başladı.
Proje kapsamında ana üsten en az 1850 – 2220 kilometre (1000-1200 deniz mili) uzaklıkta 4 saat görev yapabilecek, ana üsten havalandığında ise havada 12-15 saat kalabilecek platformların alımı konusunda çalışmalar yapılıyor.
MSI Dergisi’nin Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Bülent Bostanoğlu’yla yaptığı röportajda verilen bilgiye göre, bu uçakların ayrıca taşıyacağı yüksek nitelikli fayda yükler sayesinde suüstü harbi, denizaltı savunma harbi ve kendi konuma kapsamında hava savunma harbi gerekliliklerini yerine getirecek özelliklere de sahip olacak.
Uzun menzilli uçaklar denildiğinde akla Boeing 737’den geliştirilen P-8 geliyor. Raytheon imalatı APY-10 tipi çok görevli yüzey arama radarına sahip P-8’ler, gövde içi noktalardan AGM-84H/K SLAM-ER, AGM-84 HARPOON, Mark 54 torpido ile çeşitli füze, mayın veya farktı tip torpidoları atabiliyor.
Türk Hava Kuvvetleri envanterinde bir kuvvet çarpanı olarak yerini almış olan Havadan Erken İhbar ve Kontrol Sistemi, 131’inci Havadan Erken İhbar ve Kontrol Grup Komutanlığı (Konya) bünyesinde 19 Mayıs 2016 tarihinden geçerli olmak üzere “Tam Harekât Yeteneği” kazanmıştır.
Ülke genelinde 13’ü Hakkari’de, 7’si de Şırnak’ta olmak üzere 20 MGÜB bulunuyor.
“Havan atışlarına karşı güçlendirilmiş yapıda taşınabilir yaşam üniteleri”, “balistik koruma sistemleri”, “alarm, emniyet ve ikaz sistemleri” ve “altyapı sistemleri”nden oluşan üs bölgesi, 3 ay boyunca herhangi bir ikmal ve yardım almadan kendi kendine yetebilme özelliğine sahip bulunuyor.
Savunma Sanayii Müsteşarı Profesör İsmail Demir, savunma sanayiinde son zamanlarda ortaya çıkan “acil alım fırtınasından” endişe duyduğunu belirterek, “Acil alım fırtınasıyla beraber aracı şirketlerin, doğrudan satmakla ilgili şirketlerin devrede olduklarını görüyoruz. Bunu mümkün olduğunca kontrol etmeye, sektöre yönlendirmeye çalışacağız.” dedi.
Yorumlar