21 Mart 2016 Pazartesi gunu, Savunma Sanayi Mustesari Sn. Ismail Demir’in, Star Gazetesi’nden Mustafa Kartoglu’na verdigi bir roportaj yayinlandi [1]:
[ALINTI BASLANGICI] “F16’dan ders aldık FX yerli olacak Savunma Sanayi Müsteşarı Demir, geleceğin ‘yerli ve milli’ savaş uçağı FX’i anlattı. Demir “F-16’lardan ders aldık, tam teknoloji transferi vermeyenle işbirliği yapmayacağız. 2019’ta tasarımı bitecek, 2023’te prototip çıkacak. Geç kaldık ama uçak yapmayı öğreneceğiz” dedi. Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir, Türkiye’nin ‘yerli ve milli’ olarak yapacağı geleceğin savaş uçağı projesi FX’i ve teknoloji destekçisi İngiliz BAE Systems’le yürütülen görüşmeleri Star’a anlattı: F16’DAN DERS ALDIK: Hava Kuvvetleri’nin F16’lardan sonra kullanacağı bir uçağa ihtiyacımız vardı. F35’ler bombardıman uçağı, savaş uçağının yerini tutmuyor. F16’lar gibi hazır satın almayalım dedik. Çünkü F16’lardan bir ders aldık; uçaklara yeni bir silah eklemek, sistemlerine yeni bir görev yüklemek istediğinizde yapamıyorsunuz, üretici firma size bu izni istediği kadar veriyor ve siz razı olmak zorundasınız! Aslında şu an F35 projesinde de bundan dolayı kaygılıyız. Ayrıca F16’lar 2030’da emekli olacak. Bakım, onarım ve modernizasyon maliyetleri çok yüksek. FX PROJESİ YERLİ VE MİLLİ: O yüzden ‘yerli ve milli’ bir savaş uçağı projesi başlattık. Biz 2030’ların savaş uçağını üreteceğiz. Kim hangi teknik desteği vermek isterse ‘birlikte geliştirmeye’ hazırız; hiçbir kısıtlama olmadan teknoloji paylaşımı ve geliştirmeye hazır olan gelsin dedik. İngiliz BAE Systems en iyi teklifi verdi, hazırlık çalışmalarına başladık. ALMANYA VE İSVEÇ DE POTADA: Şu anda BAE Systems ve İngiltere hükümet yetkilileri ile ‘sözleşme öncesi çalışmalar’ yapıyoruz. Bize ‘evet’ dedikleri konuların ne kadar ‘evet’ olduğunu göreceğiz. İhaleye Alman ve İsveç firmaları da katılmıştı. BAE Systems ile yürümezse, onlar yine potada olacak. DEVLET DÜZEYİNDE GÖRÜŞME: Bu tür projeler stratejiktir, devletten devlete yapılacak işlerdir. Türkiye ‘kiminle uzun süreli yol yürüyebiliriz’ diye bakıyor. Bu siyasi bir karar. O yüzden bu son görüşmemizde de İngiltere tarafında bakanlar, müsteşarlar vardı. Bu ‘devlet olarak bu işin arkasındayız’ mesajıdır. TÜRKİYE NE İSTİYOR: Maksimum bilgi, teknoloji transferi sağlayacak bir katılım istiyoruz. Bizden hiçbir teknolojik bilgi saklanmayacak. ‘Biz uçağı donattık, programları yükledik, alın kullanın’ dönemi artık bitti. O programların tüm kodları bize açık olacak, istediğimiz değişikliği, geliştirmeyi yapabileceğiz, istediğimiz yeni silahı sisteme entegre edebileceğiz. MÜHENDİS VE UZMAN DA YETİŞECEK: Bizim en önemli eksiğimiz, bizzat uçak yapımında bulunmuş uzman eksikliği. Bu okulla, doktorayla öğrenilmiyor. Bilimsel bilgi ve teknoloji üretimi ve transferi doktora düzeyinde sağlanıyor. Ancak fabrikaya girdiğinizde ‘uzman’a ihtiyacınız var. Bu nedenle BAE Systems’ten şunu istiyoruz: Uçağın aerodinamik tasarımında, gövde ve motor imalatında, iç elektrifikasyon ve elektronik donanımında, savaş ve iletişim sistemlerinde, tüm yazılımlarında, uçuş testlerinde Türk uzmanlar, mühendisler ve bilim adamları da görev yapacak, öğrenecekler. 2019’DA TASARIM, 2023’TE UÇUŞ: Uçağın tasarımı ve gelecekte üretimi Türkiye’de yapılacak; BAE Systems bütün aşamalarda deneyimini ve teknolojisini aktaracak. İlk faz 2019 sonunda tamamlanacak. Uçağın aerodinamik tasarımı, elektrik ve elektronik iç donanımı; uçuş, silah ve iletişim sistemleri ile imalat bilgilerine ilişkin tüm hesaplamaların yüzde 80’i bitmiş olacak. Bu süreçte Türk mühendis, yazılımcı ve uzmanları da bütün bu aşamaları öğrenmiş olacaklar. 2023’te ilk prototip ortaya çıkacak. Rüzgar tünelini de Türkiye’de yapacağız. İngiltere’deki devlet tesislerini ve özel tesisleri de ‘kısıtsız’ kullanacağız. İNGİLTERE’NİN DE İHTİYACI VAR: İngiltere’nin de gelecek nesil bir savaş uçağına ihtiyacı var. Şu an geliştirdikleri Eurofighter Typhoon uçağı 2030’da emekli olacaktı, 2040’a uzattılar. Ancak 2020’den sonra modernize edilmesi gerekecek. İşte FX’i yaparsak, onun tüm sistemlerini Typhoon’da kullanabilecekler. İHRACAT LİSANSI ENGEL OLMAMALI: İngiltere’nin ‘ihracat lisansı’ en önemli konu. ‘Böyle başlayalım, kervan yolda düzülür’ yaklaşımını kabul etmiyoruz. ‘Hiçbir kısıtlama olmayacak’ sözünü duymak istiyoruz, ihracat lisansları dahil. Bir noktada bazı bilgileri paylaşmak istemeyebilirler, biz de orada bırakırız. En son ‘minimum kısıtlama’ dediler, kabul etmedik. Sıfır kısıtlamayı kabul ederlerse olur, etmezlerse diğer şirketlerle konuşuruz; olmadı kendimiz yaparız. ZARAR RİSKİNİ KALDIRAN SÜREÇ YÖNETİMİ: FX projesinin maliyeti tahmini 6-7 milyar dolar. Ancak bu tip projelerde süreç içinde maliyetler çok artabiliyor. Örneğin ABD’nin F-35’te hesabı çok şaştı ve 50 milyar dolara çıktı. Biz böyle bir riske giremeyiz. Bir aşamada işler tıkanır ve yola devam edemezsek, hem harcadığımızın bir karşılığını almış olacağız, hem de bütün maliyeti riske atmamış olacağız. TEKNOLOJİDEN ÖNCE İNANÇ VE YÜREK LAZIM Savunma Sanayi Müsteşarı Prof. İsmail Demir “Savunma sanayiinde de önümüzde yerli ve milli İHA’ları geliştiren Baykar örneği var. Baykar bu yola çıktığında ‘yapamaz’ denilmişti. Ama tüm oynar parçaların motorları da dahil yüzde yüz yerli İHA’yı yapmayı başardı. Yazılım mühendisliğini yapan şirket ortağı Selçuk Bayraktar, ilk İHA’yı bize teslim etmeden önce Batman’daki üste üç ay hangarda yatıp kalktı. Tüm testleri kendisi yaptı ve bize teslim ettiler. Bu İHA’lardan 6’sı havada görev başında. 6’sı da yakında teslim edilecek” dedi. Demir “Silahlı İHA’yı da yaptılar, bomba ve füze testlerinde hedefleri başarıyla vurdu. Onların da teslimi bir iki aya kadar yapılır. Şimdi üzerinde ‘yerli kamera’ olanı geliştiriyoruz. Aselsan, titreşime duyarlı, yüksek çözünürlüklü kamera için çalışıyor. 25 yıl önce uçak tasarımı ve teknolojisine girmiş olsaydık, bugün başını gözünü yara yara da olsa bir yere gelmiş olurduk. En azından uçak yapabilen bir ekibimiz olurdu. Gelecek 30-50 yılın teknolojisi de bugün geliştiriliyor. Ve bu sürecin içinde olmazsak geleceği de kaybederiz. Bu insanları sadece maddi tatminle yüreklendiremezsiniz, bir milli hedefle manevi tatmin sağlayabiliriz. Üç ayını hangarda yatıp kalkarak geçiren genç bir mühendis bunu para için yapmıyor” diye konuştu.” [ALINTI SONU]
Roportaja istinaden yine “%100 Milli ve Yerli” tartismalari alevlendi.
Benim gordugum kadari ile Sayin Demir, %100 milli ve yerli ibaresi kullanmamis.
Ama Sayin Demir’in milli ve yerli ifadesi de muglak bir ifade, ki bunu bilincli tekrarliyor anlasilan.
Ne kadar milli? Ne kadar yerli? %1 mi? %100 mu?
MILLI NE DEMEK?
Tasarimini veya urunun hicbir parcasini siz YAPMASANIZ DAHI, urunun Uluslararasi Fikir Haklari (IP) size aitse o urun millidir.
Eurojet’ten TF-X’te kullanilacak motorlarin tum fikir haklarini satin almaktan bahsedilmedigine gore, TF-X’in %100 milli olmasi simdilik mumkun degildir.
Ancak bir istisna vardir: TF-X platform olarak ozgun ve %100 yerli olabilir. Cunku dunyada tek olacaktir (benzerleri olsa dahi %100 benzemeyecektir), fikir haklari SSM’na ait olacaktir (herhangi bir ulkeyi projeye dahil etmedigimiz icin fikir haklarini paylasmiyoruz) ve istemedigimize satmama hakkina sahibiz.
Ama platformun tum alt sistemleri dahil tamami milli demek simdilik mumkun gorunmuyor.
YERLI NE DEMEK?
Fikir haklarina sahip OLMASANIZ DAHI, urunun parcalarinin yurt icinde uretilmesi demektir kabaca.
En azindan bazi motor parcalari (baska parcalar da tabii) yurt disindan gelecegine gore %100 yerli bir urunden soz etmek de mumkun degildir.
PEKI NE OLMALI?
%100 milli bir platform ve %50 yerli bir ucak sahibi olabilirsek, ilk defa jet savas ucagi yapacak bir ulke icin inanilmaz bir basaridir.
Ornek uzerinden konusmak gerekirse, iPhone ABD vatandaslari acisindan %100 milli ama %100 yerli olmayan bir urun sayilabilir.
F-35 UCAKLARI
F-35’lerde istedigimiz degisiklikleri yapamayacagiz kaygisina katilmamak mumkun degil.
Bu arada Amerika bu tavizi henuz “kucuk kardesi” Israil dahil kimseye vermis degil. Test yapmalari icin bir platform vermeyi konusuyorlar.
HICBIR KISITLAMA OLMAYACAK
“Hicbir kisitlama olmasin” fikrini Insallah pratikte uygulayabiliriz. Cok zor!
Ama Avrupa’da savunma butceleri cok dustugu icin Avrupali ureticiler zordalar. Belki onlara kabul ettirebiliriz (Amerikalilar kabul etmez mesela, onlarin -neredeyse- hic butce derdi yok).
Ustelik BAE Systems Turkiye’de Nurol ile FNSS’te ortak. Hatta daha yeni, Nurol ile havacilik sanayi faaliyetlerine yonelik BNA firmasini da kurdular.
Bu BAE Systems’in Turkiye konusunda beklentilerinin ne kadar yuksek ve iddiali oldugunu gosteriyor.
Bu da bizim istediklerimizin azamisini alabilmek acisindan elimizi guclendiriyor.
BAE Systems ile yapilan gorusmelerde toplantilara Ingiliz bakan ve mustesarlarinin katilimi iyi bir gelisme.
Ayrica kisa bir sure once, Turkiye ile Birlesik Krallik arasinda, savunma alaninda gizli bilgilerin paylasimi konusunda bir guvenlik anlasmasi da imzalandi.
Tum bu gostergeler, gorusmelerin bizim istedigimize cok yakin bir sekilde sonuclanabilecegi ihtimalini dusunduruyor bana.
YONTEM DEGISIKLIGI MI?
Biz TF-X’i yaparsak onun tum sistemlerini Typhoon’da da kullanabilecekler ifadesi, bana, sanki tum tasarimini sifirdan yapacagimiz bir platformdan cok, bazi hazir alt sistemleri de kullanacagimizi dusunduruyor.
BAE Systems de teknoloji transferi de yapacak danisman bir firmadan cok, bize bazi alt sistemleri de saglayacak bir proje ortagina donusuyor bu durumda.
Yontem degisikligine mi gidiyoruz?
Isin bu kismi ozellikle biraz muglak birakilmis bence, ancak 2019’da tasarimin %80’i bitecek gibi bir iddiali ifadeyi de destekliyor.
Bu, yakindan takip edilmesi gereken bir konu.
2019’DA TASARIM 2023’TE UCUS
2019’da tasarim ve imalata yonelik hesaplamalarin %80’inin tamamlanmasi, 2023’te ilk prototipin hazir olmasi iddiali beyanlardir.
Ancak imkansiz degildir.
Ustelik yukarida tanimlandigi gibi, bazi alt sistemler hazir olarak kullanilacaksa, daha kabul edilebilir hale gelmekteler.
Ayrica, F-16’larin 239’u da 2030’da hep birlikte degil, (hizmete giris tarihlerine gore) 20’ser 40’arli gruplar halinde hizmetten alinacagi icin 3-5 yil gecikmeyi de kaldirabiliriz.
Hatta F-16 Block 50+ lar iyi bir bakim planlamasiyla 2045’i gorebilir.
TF-X PROJESI GELISTIRME MALIYETI
TF-X’in 6-7 milyar USD’lik gelistirme maliyeti, Turkiye gibi yillik savunma harcamasi (guvenlik harcamalari haric) 12 milyar USD civarinda olan [2] bir ulke icin buyuk bir rakamdir.
Akillica kullanilmasi gerekliligine katilmamak imkansiz.
BAYKAR ORNEGI
Oncelikle, Sayin Ozdemir Bayraktar’a Allah’tan acil sifa diliyorum.
Bayraktar Ailesi’ni sahsen de sevmeme ve gerekli takdiri gormediklerini dusunmeme ragmen, “Damat”in bir anda one cikarilmasini yanlis ve Vestel ile TAI’yi rencide edici buldum.
Sanayide maddi takdir is vermekle, manevi takdir ise onlarin organizasyonlarina surekli ve en ust seviyede katilimla olur. Yoksa, medya onunde, birini sevip oburlerini dovmekle degil.
Hamlenin siyasi oldugunu dusunuyorum.
Silahli IHA’nin tesliminin iki aya kadar yapilacak olmasi iyi bir gelismedir.
Diger projelerde bu kadar onceden bu kadar cok “teaser” gecilmezken, bu projede aylar onceden baslanilmasini uc sebebe dayandiriyorum.
Ilki, projeyi TSK’nin daha da cok sahiplenmesini istemek.
Ikincisi, diger ureticilere biraz hizlanin sinyali.
Ucuncusu, teror olaylarinda verilen sehitler konusunda silahli IHA neden gec kaldi diye surekli konusulan bir ortamda, siyasi baskidan dolayi bunalan veya daha hizli urun cikartmak konusunda kendini sorumlu hisseden Sayin Demir’in nefes alabilecegi bir hava kabarcigi yaratma cabasi.
Kaynaklar:
Comments